Aquafilling, ameliyatsız meme ve kalça büyütme amacıyla kullanılan bir dolgu maddesidir. Estetik amaçlı olarak vücudun çeşitli bölgelerinde de kullanımına rastlanmaktadır.
Ancak, bu uygulamanın çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı ve mağdurların hukuki yollara başvurduğu bilinmektedir.
Son yıllarda ofisimize, birçok mağdur başvurmaktadır ve bu mağdurlar haklarını merak etmektedirler.
Bu yazımızda hem konu hakkında genel bilgilere yer vermek, hem de mağdurların haklarından kısaca bahsetmek istiyoruz:
1. Aquafilling Neden Zararlıdır?
Aquafilling’in içeriğindeki poliakrilamid maddesi, vücutta zamanla istenmeyen reaksiyonlara neden olabilir. Bu reaksiyonlar arasında enfeksiyon, sertleşme, kızarıklık ve ağrı bulunmaktadır. Örneğin, bazı hastalar dolgunun enjekte edildiği bölgede kitleler, ağrılar ve akıntılar gibi komplikasyonlar yaşadıklarını bildirmişlerdir.
2. Aquafilling ile İlgili Genel Şikayetler Nelerdir?
Aquafilling uygulaması sonrasında hastalar tarafından bildirilen başlıca şikayetler şunlardır:
- Enfeksiyon ve İltihaplanma: Dolgu maddesinin enjekte edildiği bölgede enfeksiyon gelişimi ve iltihaplanma.
- Sertleşme ve Kızarıklık: Uygulama bölgesinde sertleşme, kızarıklık ve yanma hissi.
- Dolgunun Yer Değiştirmesi: Enjekte edilen dolgu maddesinin zamanla vücutta yer değiştirmesi ve istenmeyen bölgelere hareket etmesi.
- Alerjik Reaksiyonlar: Vücudun dolgu maddesine karşı alerjik reaksiyon geliştirmesi.
3. Aquafilling Maddesinin Sertifikasyon Süreci ve Sahte Ürünler
Aquafilling dolgu maddesinin sertifikasyon süreci ve güvenilirliği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. FDA gibi uluslararası sağlık otoriteleri tarafından meme veya kalça büyütme amacıyla onaylanmamıştır.
Ayrıca, piyasada sahte Aquafilling ürünlerinin bulunma ihtimali de mevcuttur. Bu nedenle, hastaların uygulama öncesinde ürünün orijinalliğini ve sertifikasyonunu doğrulamaları önemlidir. Ürün sertifikasının doğrulanması için üretici firmanın resmi web sitesindeki doğrulama sayfası kullanılabilir.
4. Aquafilling Bir Estetik Operasyondur ve Başarı Garantilidir
Aquafilling estetik amaçlı yapılan bir tıbbi işlemdir. Estetik amaçlı tıbbi işlemler ve operasyonları gerçekleştiren hekimler, klinikler ve hastaneler, Türk Hukukuna göre bir başarı garantisi vermektedirler.
Kaldı ki, aquafilling dolgu maddesinin FDA onaylı olmaması, bu maddeyi başlı başlına tehlikeli hale getirmektedir. Bunun yanında, piyasada çok sayıda sahte dolgu maddesi de bulunmaktadır.
İşlemi yapacak hekimin, öncelikle size bu maddenin gerçek ve sertifikalı bir ürün olduğunu garanti etmesi gerekir. Ayrıca, FDA onaylı olmayan bu maddenin nasıl riskler barındırdığının işlemi gerçekleştirecek olan hekim tarafından size açıkça ve hukuka uygun bir şekilde anlatılması gerekir.
Ancak hatırlatmak isteriz ki; bu bir estetik operasyondur ve size mutluluk/başarı garantisi verilmektedir. Tüm riskler anlatılsa dahi, bir sağlık problemi yaşamışsanız veya sonuçtan memnun değilseniz dava açma hakkınız mevcuttur.
5. Aquafilling Uygulamalarında Hukuki Haklar ve Dava Süreleri
Türk Hukuku’na göre, estetik amaçlı tıbbi müdahalelerde, işlem tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Ancak, uygulama sonrasında ortaya çıkan olumsuz sonuçlar veya komplikasyonlar daha geç bir tarihte fark edilirse, zamanaşımı süresi bu şikayetlerin ortaya çıktığı tarihten itibaren başlayabilir. Bu nedenle, Aquafilling mağdurlarının şikayetleri baş gösterdiği anda bir avukata müracaat etmesi çok önemlidir.
6.Aquafilling Mağdurları Sorumlulardan Hangi Hakları Talep Edebilir?
İlk akla gelen bu operasyon için ödenen ücretin geri iadesidir. Ancak; aquafilling mağdurlarından en çok gelen şikayet, problemler ortaya çıktıktan sonra bu maddeden kurtulmak için yapılan tedavilerdir.
Örnek olarak bir dosyamızda müvekkilimiz 2020 yılında aquafilling yaptırmıştır. 2022 yılında ise vücudunun değişik bölgelerinde iltihaplanmalar başlamıştır. Müvekkilimiz 2022 yılından bu yana sayısız defa hastaneye yatmış ve birçok ameliyat olmak durumunda kalmıştır.
İşte bir aquafilling mağdurunun talep edebileceği en önemli tazminatlardan biri, tedavi süresince yapmak zorunda kaldığı hastane ve ameliyat masraflarıdır.
Bunlar yanında, özetlemek gerekirse, aquafilling mağdurları genel olarak bunları talep edebilirler:
– Hatalı olarak yapılmış tıbbi müdahale için ödenen ücretin iadesi,
– Hatalı olarak yapılan tıbbi müdahalenin düzeltilmesi amacıyla yapılmış olan veya yapılması planlanan operasyonun veya tedavinin ücreti (Bu tedavi veya operasyon hangi ülkede gerçekleştirilecek ise, o ülkedeki rayiç ve para birimi üzerinden talep edilir.),
– Hatalı olarak yapılan tıbbi müdahale sebebiyle hasta geçici bir dönem çalışamamışsa, bu döneme ilişkin gelir kaybını,
– Hatalı tedavi sebebiyle hastada kalıcı bir maluliyet meydana gelmişse, çalışma gücünde bir azalma olmuşsa buna ilişkin gelir kaybını,
– Türkiye’de tıbbi müdahalenin yapılması için yapılan ekstra masrafların iadesi (konaklama, ulaşım, ilaç masrafları vs.),
– Hatalı tıbbi müdahale sebebiyle hastanın maruz kaldığı ağrı, acı, psikolojik veya ruhsal olumsuzluklar sebebiyle hakimin takdir edeceği manevi tazminat.
Sonuç olarak, aquafilling mağdurlarının sayısı son yıllarda giderek artmaktadır. Mağdurlar ise, haklarını bilmemekte veya sorumlulara karşı harekete geçmekte çekinmektedirler. Ancak; mağdurların çekinmesine gerek yoktur. Mağdurların hukuken birçok hakkı mevcuttur.
Siz de aquafilling mağduruysanız ve haklarınızı öğrenmek istiyorsanız hemen bize danışın.
